İdea Yayınevi / Bilimler ve Bilim Felsefesi
site haritası
 
Faraday
Manyetizma Felsefesinin* Kimi Noktaları Üzerine

Michael Faraday (Philosophical Magazin, 1855)
Çeviri ve Çözümlemeler: Aziz Yardımlı
On Some Points of Magnetic Philosophy
Philosophical Magazin
1855

*İngiltere'de Newton ile başlayan bir gelenek görgül Fiziği "Felsefe" olarak gördü. İngiliz felsefeciliği, Newton'ın korkutucu yetkesi altında, hiçbir zaman bu görgücülükten bağımsız olmayı başaramadı ve 'analitik felsefe,' 'bilimsel görgücülük,' 'pozitivizm,' 'dil felsefeciliği' gibi başlıklar altında felsefeyi ve bilimin kendisini sıradan bilincin kavramsız kültürüne uyarlamak için çabaladı. Sonuçta bu okulların elinde felsefe ve bilim gibi dilbilimin kendisi de anlamsız duyumculuğa, simgeciliğe bozuldu.

"Philosophical Magazin" başlığının felsefe ile bir ilgisi yoktur ve içeriğine ilgisiz sözcüğün anlatması gereken şey "Fizik Magazini"dir. Bütün bir modern dünyanın elektrik teknolojisine temel olan buluşları yapan Faraday matematik eğitimi gömemişti ve daha sonra da matematik üzerine bir çalışması olmadı. Elektromanyetizmanın matematiksel anlatımı Faraday'ın çalışmasını temel alan James Clerk Maxwell tarafından geliştirildi.

Manyetik bir alandan elektrik akımını ilk üreten Faraday oldu. Fiziğe başlıca katkıları elektrik ve manyetizma alanlarındaki buluşları olan Faraday ilk elektrik motorunu ve dinamoyu geliştirdi, elektrik ve kimyasal bağ arasındaki ilişkiyi ve manyetizmanın ışık üzerindeki etkisini saptadı.

Faraday’ın yazıları deneyseldir. Matematiksel ve kavramsal yorumlar çok seyrektir. Gözlemlerin bütününde yatan kuramsal/mantıksal yapıyı binlerce paragraftan oluşan tutanaklarda bulup çözümlemek zaman alıcı güç bir iştir ve modern alan fiziğinin başlangıcında duran bu çalışmalar daha sonra elektromanyetik alanın kuramında James Clerk Maxwell tarafından matematiksel anlatımlara çevrildi.


Michael Faraday
(22 Eylül 1791, Londra — 25 Ağustos 1867, Londra)

Manyetizma Felsefesinin* Kimi Noktaları Üzerine
Michael Faraday

— Manyetik Etki
 3300. SON üç yıl içerisinde, yalnızca bir deneyci olarak da olsa, kendimde ‘‘Manyetik Kuvvet Çizgileri Üzerine’’1 ve ‘‘Fiziksel Manyetik Kuvvet Çizgileri Üzerine’’2 başlıklarını taşıyan denemelerde manyetik eyleme ilişkin yeni görüşler ortaya sürme cesaretini buldum. İlk deneme yalnızca deneycilerin ve başkalarının kullanımı için mıknatısların hem içerisinde hem de dışarısında manyetik gücün ikili doğasının, miktarının ve yönünün doğru bir anlatımını verme girişimiydi; dahası bu girişim gücün kaynağının karakteri ile ilgili herhangi bir sayıltıdan ayrı olarak yerine getirildi, çünkü ancak bu yolla insan anlığı yeni gelişme ve buluşlara doğru uslamlamada böyle bir doğadaki sayıltılara kölelikten ve aldatıcı etkilerinden özgür olabilirdi (3075).* İkinci deneme mıknatısın hem içerisinde hem de dışarısında, ve ayrıca manyetik cisimler denilen şeylerin içerisinde varolduğu biçimiyle kuvvetin olanaklı fiziksel doğasını ilgilendiren bir kurgulama idi ve kesinlikle bütünüyle bir önsav doğasında olduğu belirtilmişti.

On Some Points of Magnetic Philosophy
Michael Faraday


 3300. WITHIN the last three years I have been bold enough, though only as an experimentalist, to put forth new views of magnetic action in papers having for titles, ‘‘On Lines of Magnetic Force,’’1 and ‘‘On Physical Lines of Magnetic Force.’’2 The first paper was simply an attempt to give, for the use of experimentalists and others, a correct expression of the dual nature, amount, and direction of the magnetic power both within and outside of magnets, apart from any assumption regarding the character of the source of the power; that the mind, in reasoning forward towards new developments and discoveries, might be free from the bondage and deleterious influence of assumptions of such a nature (3075). The second paper was a speculation respecting the possible physical nature of the force, as existing outside of the magnet as well as within it, and within what are called magnetic bodies, and was expressly described as being entirely hypothetical in its character.

— Manyetik Eylemin Fiziksel Doğası Üzerine Önsavlar
— Manyetik Kuvvet Çizgilerinin Fiziksel Varoluşu
— Manyetik Kuvvet Çizgileri Ve Ether Kuramı
1Phil. Trans. 1852, s. 25.
2Phil. Mag. 1852, June, s. 401.

[*Faraday’ın bu tutumunun esinlendiricisi Newton ‘‘yerçekimi kuvveti’’nin doğası ya da ‘nedeni’ konusunda hiçbir varsayımda bulunmadığında özellikle diretti. ¶ 3075 şöyle başlar: ‘‘ ‘Kuvvet çizgisi’ teriminin anlamını kuvvetin verili herhangi bir yerdeki güç ve yön durumundan daha çoğunu imlemeyeceği bir yolda sınırlamak istiyorum; ve (şimdilik) fenomenlerin fiziksel nedeninin doğasının herhangi bir düşüncesini içermeyecek, ya da böyle bir düşünce ile bağlanmayacak ya da herhangi bir yolda ona bağımlı olmayacaktır.’’ — A. Y.]
 3301. Şimdi manyetik eylemin fiziksel doğası üzerine iki, ya da daha doğrusu üç genel önsav vardır. İlkin etherlere ilişkin önsav gelir ki, bu ‘flux’lar ya da akılar düşüncesini kendisi ile birlikte taşır ve Euler'in Mektuplar’ında3 matematikçi olmayan felsefeciye yalın bir biçimde sunulmuştur; bu önsavda manyetik sıvının ya da etherin mıknatıslar ve ayrıca çevrelerindeki uzay ve tözler boyunca yayılan akımlarda devindiği varsayılır. Sonra iki manyetik sıvı önsavı vardır ki buna göre bu sıvılar tüm manyetik cisimlerde bulunarak, ve bir mıknatısın kutuplarında birikerek, her iki sıvının da belli bir uzaklıktaki parçaları üzerine itmeler ve çekmeler uygular ve böylece onları kapsayan uzak cisimlerin itmelerine ve çekmelerine neden olur. Son olarak Ampëre’in önsavı vardır ki mıknatıs parçacıklarının çevresinde elektrik akımlarının varoluşunu kabul eder, ve bu akımlar, benzer akımları olan başka parçacıklar üzerine uzaktan eylemde bulunarak, onları ait oldukları kütlelerde düzenler, ve bu yolla böyle kütleleri manyetik eyleme duyarlı kılarlar. Bu düşüncelerden her biri çeşitli felsefeciler tarafından az çok değiştirilmiştir, ama onlara verdiğim bu üç ayrı anlatım şimdiki amacım için yeterli olacaktır. Benim fiziksel-varsayımsal kavramım sayıltıda bu düşüncelerden ikincisi ve üçüncüsü denli ileri gitmez, çünkü manyetik kuvvetin bir mıknatısta nasıl köken bulduğunu ya da sürdürüldüğünü ileri sürmeyi önermez; dahaçok ilk görüşün yanına düşer, ve gene de sayıltılarında onun kadar ileri gitmez. Mıknatısı şimdi gücün temsilcileri oldukları matematiksel çözümleme tarafından doğrulanmış (3302) kuvvet çizgileri tarafından kuşatılı bir güç özeği olarak kabul ederek, bu çizgileri hem mıknatısın içerisindeki kuvvetin varoluşu için, hem de bunun uzaktan manyetik cisimler üzerine iletilmesi ve uygulanması için özsel fiziksel güç çizgileri olarak görür. Ether kavramını herhangi bir derecede benimseyenler bu çizgileri akımlar olarak, ya da ilerleyen titreşimler olarak, ya da durgun dalgalanmalar olarak, ya da bir gerginlik durumu olarak görebilirler. Birçok nedenle, bir mıknatıs kutbundan çıkıyor olarak düşünülmelerine ek olarak, bir elektrik akımı taşıyan telin çevresinde de düşünülmeleri gerekir.  3301. There are at present two, or rather three general hypotheses of the physical nature of magnetic action. First, that of ethers, carrying with it the idea of fluxes or currents, and this Euler has set forth in a simple manner to the unmathematical philosopher in his Letters;3 in that hypothesis the magnetic fluid or ether is supposed to move in streams through magnets, and also the space and substances around them. Then there is the hypothesis of two magnetic fluids, which being present in all magnetic bodies, and accumulated at the poles of a magnet, exert attractions and repulsions upon portions of both fluids at a distance, and so cause the attractions and repulsions of the distant bodies containing them. Lastly, there is the hypothesis of Ampëre, which assumes the existence of electrical currents round the particles of magnets, which currents, acting at a distance upon other particles having like currents, arranges them in the masses to which they belong, and so renders such masses subject to the magnetic action. Each of these ideas is varied more or less by different philosophers, but the three distinct expressions of them which I have just given will suffice for my present purpose. My physico-hypothetical notion does not go so far in assumption as the second and third of these ideas, for it does not profess to say how the magnetic force is originated or sustained in a magnet; it falls in rather with the first view, yet does not assume so much. Accepting the magnet as a centre of power surrounded by lines of force, which, as representants of the power, are now justified by mathematical analysis (3302), it views these lines as physical lines of power, essential both to the existence of the force within the magnet, and to its conveyance to, and exertion upon, magnetic bodies at a distance. Those who entertain in any degree the ether notion might consider these lines as currents, or progressive vibrations, or as stationary undulations, or as a state of tension. For many reasons they should be contemplated round a wire carrying an electric current, as well as when issuing from a magnetic pole.
— Fiziksel Kuvvet Çizgileri 3‘‘Euler’s Letters,’’ translated, 1802, Vol. I, p. 214; Vol. II, pp. 240, 242.
 3302. Manyetik gücü manyetik kuvvet çizgileri ile temsil etme önerim seçkin birer matematikçi olan çok yetenekli iki insanın dikkatini çekmiştir; ve temsil yönteminin doğruluğunu ve genelliğini onayladıklarını görmek benim için büyük ölçüde yüreklendirici bir doyum kaynağıdır. Profesör W. Thomson durgun elektriğe uygulanmış benzer bir kuvvet çizgileri görüşüne (1295, 1304), ve Fourier’nin ısı için devim yasasına değinerek, kuvvet çizgilerinin Coulomb’un kuramı ile aynı matematiksel sonuçları verdiğini, ve bunu (olanaklıysa) ondan daha yalın çözümleme süreçleri yoluyla yaptıklarını söyler;4 ve daha sonra ‘‘kuvvet çizgileri için bir manyetik ortamın iletken gücünden söz edilmesine olanak veren bir andırım için sağın temele’’5 değinir. Van Rees benim kuvvet çizgilerim üzerine Hollandaca’da bir matematiksel deneme6 yayımlamış ve hakkında çevrilmiş özetlere dayanarak çok az şey bildiğim bu yazı Poggendorff’un Annalen’ine7 alınmıştır. Anladığım kadarıyla görüşlerimin fiziksel bölümü diyebileceğim yanına çizgiler için hiçbir köken saptamadığı ve manyetik sıvılar ya da elektrik akımları düşüncesi tarafından iletilen daha yüksek ilkeyi sunmadığı zemininde karşı çıkarak, eski kuramların yerini almadığını ya da onları gereksizleştirmediğini söyler: ama sanırım, çizgilerin gücün temsilleri olarak alınması ölçüsünde, onları üstelik manyetik sıvılar ya da elektrik akımları önsavlarının tam düzeyine dek doğru temsiller olarak kabul ettiğine inanmakta haklıyım. Niyetim her zaman anlığı önyargılı kavramlara kölelikten kurtarabilmek için bu sıvıların ya da akımların yerine herhangi birini geçirmekten kaçınmaktı; ama üzerine dayanacak bir düşünce isteyenler için, etherlere ilişkin eski ilke oradadır.  3302. The attention of two very able men and eminent mathematicians has fallen upon my proposition to represent the magnetic power by lines of magnetic force; and it is to me a source of great gratification and much encouragement to find that they affirm the truthfulness and generality of the method of representation. Professor W. Thomson, in referring to a like view of lines of force applied to static electricity (1295, 1304), and to Fourier’s law of motion for heat, says that the lines of force give the same mathematical results of Coulomb’s theory, and by more simple processes of analysis (if possible) than the latter;5 and afterwards refers to the ‘‘strict foundation for an analogy on which the conducting power of a magnetic medium for lines of force may be spoken of.’’6 Van Rees has published a mathematical paper on my lines of force in Dutch,7 which has been transferred into Poggendorff’s Annalen,8 and of which I have only a very imperfect knowledge by translated abstracts. He objects, as I understand, to what I may call the physical part of my view as assigning no origin for the lines, and as not presenting the higher principle conveyed by the idea of magnetic fluids or of electric currents: he says it does not displace the old theories, or render them superfluous; but I think I am right in believing that, as far as the lines are taken to be representations of the power, he accepts them as correct representations, even to the full extent of the hypotheses, either of magnetic fluids or electric currents. It was always my intention to avoid substituting anything in place of these fluids or currents, that the mind might be delivered from the bondage of preconceived notions; but for those who desire an idea to rest upon, there is the old principle of the ethers.
— Uzaktan Aracısız Eylem Ve Manyetik Kuvvet Çizgileri 4‘‘Phil. Mag.’’ 1854, Vol. VIII, p. 53.
5Ibid, p. 56.
6‘‘Trans. Royal. Acad. Sciences of Amsterdam,’’ 1854, p. 17.
7Poggendorff’s ‘‘Annalen,’’ 1853, Vol. XC, p. 415.
 3303. Manyetik kuvvetleri çizgiler yoluyla tasarlama kipini matematikçilerin bu değerlendirmeleri ile yüreklendirilerek, gerçek ama bilinmeyen doğal manyetik eyleme ilişkin daha öte bir nokta üzerinde biraz daha durmayı göze alıyorum. Aslında, istediğimiz şey kuvvetleri temsil etme yöntemlerinin bir türlülüğü değil, ama bize fenomenler tarafından görünür kılınan şeyin tek gerçek fiziksel imlemi, ve onları yöneten yasalardır. Şimdi en yaygın olarak benimsenen iki sayıltı olan manyetik sıvılardan ve elektrik akımlarından biri yanlış olmalıdır; ama belki her ikisi de yanlıştır; ve matematikçinin, üstelik her birinin benim ileri sürdüğüm herhangi birinden daha yüksek bir ilke kapsadığını düşünebilecek olmasına karşın, yanlış olanı doğru olandan ayırabileceğini, ya da içlerinden birinin doğru olduğunu söyleyebileceğini düşünmüyorum. Bu görüşlerden hiç biri anlığı diamanyetizma fenomenine götüremezdi, ne de ışığın manyetik dönüşüne götürebileceklerini düşünüyorum; ve eğer diamanyetik fenomenin olanağı sorusu önceden sorulabilseydi, sanırım iki önsavdan biri tarafından güdülen bir matematikçinin bu olanağı yadıması gerekirdi. Getirmiş olduğum kavram sorunu daha da karışık bir duruma getirir, çünkü herhangi bir aracılık olmaksızın yalnızca uzaktan eylem üzerinde bağımlı oldukları ölçüde önceki görüşlerden ikisi ile de bağdaşmaz; ve gene de kuvvet çizgileri biçiminde manyetik eylemleri varsayımsal olmayan herşeyde doğru olarak temsil eder. Öyle ki şimdi üç temel kavram vardır, ve bunlardan en azından ikisi olanaksız, e.d. gerçek-dışı olmalıdır.  3303. The encouragement I derive from this appreciation by mathematicians of the mode of figuring to one’s self the magnetic forces by lines, emboldens me to dwell a little more upon the further point of the true but unknown natural magnetic action. Indeed, what we really want is not a variety of different methods of representing the forces, but the one true physical signification of that which is rendered apparent to us by the phenomena, and the laws governing them. Of the two assumptions most usually entertained at present, magnetic fluids and electric currents, one must be wrong, perhaps both are; and I do not perceive that the mathematician, even though he may think that each contains a higher principle than any I have advanced, can tell the true from the false, or say that either is true. Neither of these views could have led the mind to the phenomena of diamagnetism, and I think not to the magnetic rotation of light; and I suppose that if the question of the possibility of diamagnetic phenomena could have been asked beforehand, a mathematician, guided by either hypothesis, must have denied that possibility. The notion that I have introduced complicates the matter still further, for it is inconsistent with either of the former views, so long as they depend exclusively upon action at a distance without intermediation; and yet in the form of lines of force it represents magnetic actions truly in all that is not hypothetical. So that there are now three fundamental notions, and two of them at least must be impossible, i.e., untrue.
— Kuvvet Ve Kutupsallık  
 3304. Öyleyse fiziksel görüşlerimizin çok kuşkulu oldukları açıktır; ve sanırım bir süre için kuvveti olanaklı olduğu ölçüde arılığı içinde düşünebilmek için kendimizi bu görüşlerde kapsanan türde önyargılardan özgürleştirme çabasından iyi sonuçlar alınacaktır . Şimdilik kutupsal güçlerin kökenine ilişkin iki önsavdan birine doğru çekildiğimizi duyumsamaksızın kutupsallığı düşünemiyoruz; ve matematiksel irdelemeler bir karar veremedikleri için, sanki konu modern zamanın araştırmalarından önceki çatışan ışık kuramlarının içine düştükleri o aynı kuşkulu durumdaymış duygusuna kapılıyoruz; ama orada Wheatstone’nun yansıtıcısının kullanımının, Arago’nun belirleyici bir deney önerisi ve bunun Leon Foucault tarafından gerçekleştirilmesi ile birleştiğinde, bu soruyu çözüme bağlamış görünmesi gibi, deney ile birleşmiş yeterli bir yargı çabasının manyetik güçlüğün çözümünü de elde edebileceğini umabiliriz.  3304. It is evident, therefore, that our physical views are very doubtful; and I think good would result from an endeavour to shake ourselves loose from such preconceptions as are contained in them, that we may contemplate for a time the force as much as possible in its purity. At present we cannot think of polarity without feeling ourselves drawn into one or the other of the two hypotheses of the origin of polar powers; and as mathematical considerations cannot give a decision, we feel as if the subject were in that same doubtful condition which hung over the conflicting theories of light prior to the researches of modern time; but as there the use of Wheatstone’s reflector, combined with Arago’s suggestion of a decisive experiment, and its realization by Leon Foucault, appear to have settled that question, so we may hope by a due exertion of judgement, united with experiment, to obtain a resolution of the magnetic difficulty also.
— Fiziksel/Duyusal Varoluşu Duyu Örgeninin İşlevinde Aklamak 
— Uzaktan Eylem Aracı Bir Etmen Olmaksızın Olanaksızdır (Newton)
 
 3305. Eğer bir mıknatısın kuvvetinin durumunu ilkin kökeninin yerinde ve sonra çevredeki uzayda saptayabilseydik, o zaman konumuzun araştırmasında çok önemli bir yere ulaşmış olurduk; ve eğer bunu çok az sayıltı ile ya da hiçbir sayıltı olmaksızın yapabilseydik, o zaman araştırmayı daha öteye götürebilecek en iyi durumda olurduk. Varsayalım ki mıknatıs bir tür karşıt güçlerle kutupsallaşmış güneş olsun (ki güneşin bir mıknatıs olduğuna inanmak için her türlü neden vardır) ve çevresindeki tüm uzayı tıpkı güneşin ya da bir mumun uzayı aydınlık ışınlarla doldurması gibi her zaman eğri ışınları ile doldursun; ve varsayalım ki böyle bir görüş kuvvetlerin durumunu doğru olarak temsil etmede önceki görüşlerden her biri ile eşit bir konumda dursun, ve matematiksel irdelemeler şimdilik üç görüşten hangisinin ona karşıt olanların altında ya da üstünde olduğunu belirleyemiyor olsunlar; hiç kuşkusuz fiziksel uslamlamanın konuya olanaklı en büyük güçle uygulanması zorunlu olur. Çünkü eğer (olgusal bir varoluş taşıma açısından) ışık ışınlarına karşılık düşen türde fiziksel manyetik kuvvet çizgileri varsa, deneyin onlara dokunması çok olanaksız görünmez; ve varoluşlarına ilişkin araştırmaya bir yanıt elde etmek çok önemli olmalıdır, özellikle yanıtın olumlu olması olasılığı yeterince yüksekken. Bu yüzden, fiziksel mıknatıs önsavı açısından öncekilerden (3299) daha güçlü herhangi birşey ileri sürmeksizin, biraz bağlantısız bir yolda, hem şimdiki fiziksel görüşlerin eksikliği hem de fiziksel kuvvet çizgilerinin olanaklı varoluşu açısından, yine deneycilerin dikkatini konuya çekmeyi öneriyorum, ve yapmam gerekebilecek gözlemleri kutupsallıkikilik, vb. gibi durumun en iyi hizmet edebileceği birkaç nokta üzerine yoğunlaştırıyorum; ve bu çabaya girişmede şu noktalar tarafından yüreklendiriliyorum. 1, Matematikçiler tarafından manyetik kuvvetin yön ve miktarını temsil etmede soyut kuvvet çizgilerinin doğruluklarının onaylanması; 2, Benim kendimin kişisel olarak çizgileri sayısız durumda yararlı olarak kullanmam (3174); 3, Manyetik kuvvet ve ister durgun ister devingen durumda olsunlar öteki ikili güçler arasındaki, ve özellikle mıknatıs ve volta pili ya da bir elektrik akımının herhangi bir başka sürekli kaynağı arasındaki yakın andırım; 4, Euler’in manyetik etherler ya da dolaşan sıvılar düşüncesi; 5, Sir Isaac Newton tarafından anlatıldığı gibi, giderek yerçekiminin bile bir fiziksel kuvvet çizgisinin koşullarını yerine getiren belli bir aracı etmen8 yoluyla olmaksızın uzaktan bir etki üretmeyi sürdüremeyeceği biçimindeki güçlü kanı; 6, İki ışık kuramının çatışmaları ve sonunda deneysel olarak çözüme bağlanmaları örneği.  3305. If we could tell the disposition of the force of a magnet, first at the place of its origin and next in the space around, we should then have attained to a very important position in the pursuit of our subject; and if we could do that, assuming little or nothing, then we should be in the very best condition for carrying the pursuit further. Supposing that we imagine the magnet a sort of sun (as there is every reason to believe that the sun is a magnet) polarized, with antithetical powers, ever filling all space around it with its curved beams, as either the sun or a candle fills space with luminous rays; and supposing that such a view takes equal position with either of the two former views in representing truly the disposition of the forces, and that mathematical considerations cannot at present decide which of the three views is either above or inferior to its co-rivals; it surely becomes necessary that physical reasoning should be brought to bear upon the subject as largely as possible. For if there be such physical lines of magnetic force as correspond (in having a real existence) to the rays of light, it does not seem so very impossible for experiment to touch them; and it must be very important to obtain an answer to the inquiry respecting their existence, especially as the answer is likely enough to be in the affirmative. I therefore purpose, without asserting anything regarding the physical hypothesis of the magnet more strongly than before (3299), to call the attention of experimenters, in a somewhat desultory manner, to the subject again, both as respects the deficiency of the present physical views and the possible existence of lines of physical force, concentrating the observations I may have to make about a few points — as polarityduality, &c., as occasion may best serve; and I am encouraged to make this endeavour by the following considerations. 1, The confirmation by mathematicians of the truthfulness of the abstract lines of force in representing the direction and amount of the magnetic power; 2, My own personal advantageous use of the lines on numerous occasions (3174); 3, The close analogy of the magnetic force and the other dual powers, either in the static or dynamic state, and especially of the magnet with the voltaic battery or any other sustaining source of an electric current; 4, Euler’s idea of magnetic ethers or circulating fluids; 5, The strong conviction expressed by Sir Isaac Newton, that even gravity cannot be carried on to produce a distant effect except by some interposed agent8 fulfilling the conditions of a physical line of force; 6, The example of the conflict and final experimental settlement of the two theories of light.
— Uzaktan Eylem Konusunda Newton

8Newton der ki, ‘Yerçekiminin özdeğe doğal, ilintili, ve özsel olması, öyle ki bir cismin eylem ve kuvvetlerinin ondan bir başkasına iletilmesini sağlayan başka herhangi birşeyin aracılığı olmaksızın bir vakum içerisinden bir başkası üzerinde uzaktan eylemde bulunabilmesi bena göre öyle büyük bir saçmalıktır ki, felsefi sorunlarda yetkin bir düşünme yetisi olan hiçbir insanın böyle bir saçmalıkta bulunabileceğine inanmıyorum. Yerçekimine sürekli olarak belli yasalara göre davranın bir etmen neden oluyor olmalıdır; ama bu etmen özdeksel midir yoksa özdeksel olmayan bir etmen midir, bunu okurlarımın düşüncelerine bırakıyorum.’ Bkz. Bentley’e üçüncü mektup.
8Newton says, ``That gravity should be innate, inherent, and essential to matter, so that one body may act upon another at a distance through a vacuum, without the mediation of anything else, by and through which their action and force may be conveyed from one to another, is to me so great an absurdity, that I believe no man who has in philosophical matters a competent faculty of thinking can ever fall into it. Gravity must be caused by an agent acting constantly according to certain laws; but whether this agent be material or immaterial I have left to the consideration of may readers.'' See the third letter to Bentley.
— Etherin Devinebilirliği Ne Gibi Sonuçlar Getirir?
— Özel Görelilik Kuramı Maxwell’in Elektromanyetik Kuramı Üzerine Modellendirilir
— Ether Tüm Gönderme Dizgeleri İçin Dingin Olmalıdır: Tersi Etherin Reddedilmesine Götürür
 
 3306. Kullandığım ‘‘kuvvet yerleri’’ deyiminin, fiziksel kuvvet çizgilerinin var olduğu kararını önceliyor görünmesi ölçüsünde, kimileri tarafından karşı çıkılabilir olarak görüldüğüne inanıyorum. Bu yüzden kullanılmasının zorunlu olduğu durumlarda o önesürümü imlemeyeceği bir yolda kullanmaya çalışacağım. Gene de belirtebilirim ki böyle bir deyimi bir ışık ışını ile ilişki içinde kullanırız, üstelik ışının sönmemiş olduğu parçalarında, ve bu yüzden onun ya da varoluşunun benzer manyetik durumlarda olduğundan daha iyi bir bilgisini taşımadığımız yerlerde bile; ve deyimi ayrıca üzerinde yerçekiminin uygulanacağı bir ikinci cismin bulunmadığı, ve, eğer bulunuyorsa, şimdiki görüşlerimize göre birincil cismin o tikel yer üzerindeki yerçekimi kuvvetine, giderek onu belirlemeye bile neden olamayacağı yerler açısından yerçekiminden söz ederken de kullanırız.  3306. I believe that the use by me of the phrase ‘‘places of force’’ has been considered by some as objectionable, inasmuch as it would seem to anticipate the decision that there are physical lines of force. I will endeavour so to use it, if necessary, as not to imply the assertion. Nevertheless I may observe that we use such a phrase in relation to a ray of light, even in those parts of the ray where it is not extinguished, and where therefore we have no better knowledge of it or its existence than in similar magnetic cases; and we also use the phrase when speaking of gravity in respect to places where no second body to gravitate upon is present, and where, when existing, it cannot, according to our present views, cause the gravitating force of the primary body, or even to determination of it, upon that particular place.
Çeviren: Aziz Yardımlı (c) / İdea Yayınevi / 2014